eserken sen kendi halinde
sarıyorsun beni bir şekilde
dalgalanıyorsun
çarpıyor köpüklerin bedenime
24 temmuz 2010
02:20
bursa
---
oltadaki balık
bir denizin dalgası gibi
çok uzak okyanusların rüzgarıyla savrulmuş
küçük bir balık
ben
şimdi oltanızda tutsak
çırpınıyorum kendimce
kurtulabileceğimi umarak; yanılarak
koralp
05 temmuz 2010
12:49
bursa
---
... 'e
sahilin kumlarında ayak izlerim
denize uzanan o iskelenin üzerinde
senin için mısralar dizerdim
su köpürürdü ay ışında
gözlerin parıldardı başka limanlarda
içim sıkılırdı yalnız başıma
zaman geçti tuttun elimden
bir gece sarıldım yattım bedenin ve ben
sabaha unuttuk ne yaşandı derinden
yüzümüzü gören olmadı içimizde
bir daha asla
18 haziran 2010
20:33
bursa
---
deniz yüzlü kadın
elini yanağına sürerek gülümser
deniz yüzlü kadın
bir anda dalgalanır saçları
esen rüzgardan
yamuk bir gülüş ile gülümser ansızın
---
...'e
sabaha ışıldar gözlerin güneşten öte
zarif ellerinle dolanırsın saçlarında
içten bir gülüş, derin bir nefes
kıyıya vuran dalganın beyazında
bir bulut düşün
içinde kuş sürüleri akan
bu sefer mavisi gökyüzünün
sarar hayallerini dolu dolu
unuturum kendimi yürüdügüm kaldırımlarda
bindigim tramvayda
kalabalık insanların ortasında
düsünüyorsam seni
sen ki
inanmazlar söylesem insanlara
kum tanesi sarılar içinde
parıldayan deniz kabugu
renkli bir taş su içinde
26 mayıs 2010
sabah
bursa
---
deniz kabuğu
siyahına doğru pencerenin
gecenin sessizliği efil efil
bakışında senin
yine sen varsın kendince
ve belki de bir gün
kumdan bir kale yaparken sahilde
geliverir bir denizkabuğu üstünde
yazılmıştır bir mısra
isimsiz, şehirsiz
sahibi bellidir ama
bırakmıştır kendini avucuna
koralp
18 mayıs 2010 23:42
bursa
---
duvara bakınca anlar insan
ne kadar yalnız olduğunu ulu orta
düşünmeksizin kazır sonra içindeki renkleri
güneş doğmaya
insanlar doğurmaya devam ederler
kimileri yok olup gittiği halde
denizin içinde istavrik gibi
rakıya meze
07 temmuz 2010
23:57
bursa
---
gece vakti uzanırsın kumsala
denizin serin dalgaları vurur ayaklarına
gülümsersin
duramazsın yerinde sonra
tutamazsın, atarsın kendini sulara
27 haziran 2010
23:51
bursa
---
uzanınca bir şehir pazar sabahına
güneş durgun bir çocuk
sendeki tebessümü arar
yamuk ama samimi
ve bir dokunuş
serin esen rüzgarın vücudunu sarışı gibi
20 haziran 2010
09:06
bursa
---
ay doğdu, ben izledim bu gece
loş da olsa bir ışık bir ruya oldu bana
düşüncelere daldım
kendimi unuttum
ışıltılı şehir uzakta
denizin dalgaları hep o kıyılarda
tutuk bir laf oluyor sadece
mutluluk böylesi bir pazar akşamında
30 mayıs 2010
23:32
bursa
---
"diyorlar ki yeryüzünde yaşam bir göktaşı ile başlamış.diyorum o zaman adı 'deniz' olmalı onun. çünkü yaşamak öyle olur; heyecanlı, tatlı, alabildiğine coşkulu."
30 mayıs 2010
01:54
bursa
---
dolar içine tınısı hayatın
yaşıyorum dersin
sevesin gelir
sokak lambası duvarına vurur odanın
yastık solar, ellerin titrer
geçen günler içinde
tek bir şey değişmez içinde
deli dolu bir ateş bir heyecan
yanar bedeninde bütün
sönmez yağmurunda gecenin
kervan yola çıkmıştır artık akdenizden
27 mayıs 2010
00:25
bursa
---
deniz öyle bir mavidir ki
dışından bakınca ufka dalarsın
içinde girince güneşi ararsın
ıslanmış bedenin kumsal ister
kurumuş dudakların hafigliği özler
derken, bakınıp durursun öylece
13 mayıs 2010
20:56
bursa
---
bir serin esinti gibi
uzak şehirlerin yıllanmış duvarları
köşesinde durduğun kaldırımlar
yine uzak, hala uzak
ne cıvıltısı yaşatır insanı
ne de hazları
ama hep uzak, çok uzak
02 mayıs 2010
23:33
milano, italya
---
gözü yaşlı, tatlı insana ithafen,
deniz, yosun kadar yeşil
uzanmıştır bir kayanın üzerine
okyanusun dalgaları ayaklarında
bahar akşamları gibi
sanki huzur dolu mayıs esintisi
kızıl hayaller dolu yürekler
zarif ellerde rakı dolu kadehler
denizin saçları yaşar
bembeyaz köpük küpük anılar
ılık bir dokunuş gibi
sarar teni
küçük bir tebessümden öte
ne yapabilir ki bakışlarımız...
10 nisan 2010
20:15
istanbul
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
renk
bir renk düşün içinde olmadığın sokaklarında yürümediğin söyle bana, bulabilir misin? aldığın nefesin sebebi olur mu? gözündeki bakışta...
-
Kaç yıl oldu düşünmeyeli? Zaman geçer mi düşünmeden? DÜşmeden yada? Defter sayfası, aç kollarını ben geldim! Bir caz ve cazgır içinde, key...
-
Son zamanlarda hiçbir şey yazmadım. Yazmayı seven kişiliğimdem uzaklaşmadım ama aklıma gelenleri yazmaz hale geldim nedense. Sabah iş...
-
m'e ithafen, geceye uzanmış bakınıyor gözlerim beraber yaşanmışlığıyla geçmişin kokusu, sana dair oysa kırlarda hep çiçek kokusu olur öz...