3 Ağustos 2010 Salı

kadın ağladığında

ağladığında bir kadın
hıçkıra hıçkıra gecenin içinde
biraz bira ve tuz
damla damla akar duyguları avuçlarına

kırılganlığıyla yalnız
tutkusuyla narin
ağladığında kadın bir başına
kapayarak gözlerini
tedirgin bir esinti gibi
paylaşır kendini tanımadığı vücutlarla
düşünmeden geçmişini
unutmak istercesine geleceğini

dalgın bir bakıştır artık
hayallerine dokunamayan elleri
saçları uzanır yüzüne doğru
bir evin balkonunda
ağustos gecesi sıcak ve nemli
dudaklarında titrek hıçkırıklarıyla

yüzünü güldüremedikçe neye yarar
çalan bu ezgi radyoda
yalansız, rüyasız bir hasret içinde
uzanmışken boylu boyunca
kurtuluşun esiri ömre bedel bir pranga
ve bedeni özentisiz
öylece atılıverilmiş kenara

03 ağustos 2010
20:37
bursa

Hiç yorum yok:

renk

bir renk düşün içinde olmadığın sokaklarında yürümediğin söyle bana, bulabilir misin? aldığın nefesin sebebi olur mu? gözündeki bakışta...