2 Ocak 2012 Pazartesi

Gördüğüm Bir Rüya

İçinde benim de oynadığım bir film çekiyorum.

Hapisteyim. Suçum hakkında bir fikrim yok. Ne zaman çıkacağımı bilmiyorum.

Koğuşta tanıştığım birisi var. Benim yaşlarımda. Onunla oturmuş büyük bir heyecanla "Evet bunu kesin yapmalıyız. Buradan çıkınca yapmalıyız." şeklinde konuşuyoruz. Sonraki sahne: Artık özgürüz ve Almanya'ya gidiyoruz. Burada yollarımız ayrılıyor. Birkaç gün arkadaşı görmüyorum. Ben ise anımsayamadığım bir nedenden dolayı Hamburg'a gidiyorum. Yeni insanlarla tanışıyorum. Sohbetler ediyor fikir alış verişinde bulunuyoruz. "Hımm.. Şöyle olsa böyle olur.", "Bak, burası da şu şekilde olsun" şeklinde cümleler hatırlıyorum.

Hamburg'daki son gece... Hava karanlık... Gece 11 suları... Hamburg'da tanıştığım kişilerden biriyle bir köprünün üzerinde konuşuyorum. Birden bire arkamdan siyah paltolu, fötür şapkalı bir adam omuzumdan ben sarsıyor. Kolumdan çekiştirerek "Ben hazırım. Çabuk olmalıyız. Daha fazla vaktimiz yok" diyor. Hapishanede tanıştığım ve Almanya'ya birlikte geldiğimiz kişi... Oldukça btkin görünüyor. Terliyor. Paltosunun düğmelerini çözüyor. Manzara tuhaf. Adam karnını tamamen boşaltmış; tüm organlarını çıkarmış. Ve vücudunun içini tahtalarla döşemiş. Bitkin düşüyor. Dİzlerinin üzerine çöküyor. "Çabuk ol" diyor bir yandan da. Yorgunluktan yere uzanıyor. Adamın paltozunu çıkarıyorum. Tahta döşenmiş olan karnının içine bir fidan koyuyorum. Kalan boşluğu da toprakla dolduruyorum. Tripod ve fotoğraf makinesini hazırlıyorum. Adamın fotoğrafını çekiyorum. "Harika. Oldu. Oldu." diyorum. Yerde uzanmış yatan adam bana bakıyor, "Başardık" dercesine gülümsüyor ve ölüyor.

Sonrası yok. Uyanıyorum. 

Hiç yorum yok:

renk

bir renk düşün içinde olmadığın sokaklarında yürümediğin söyle bana, bulabilir misin? aldığın nefesin sebebi olur mu? gözündeki bakışta...