2 Şubat 2009 Pazartesi

Bira, Patates Kızartması, L.e.s.s. Ve Sen

Gülümsedim; gülümsedin. Düştün içime öylece... Ben de beklemiyordum böyle bir şeyi, şaşırman doğal. Hali hazırda bu olayların cereyan ettiği vücudun sahibi olan ben bir tuhafken senin yüzünde oluşan soru işareti çok normal.

Peki, bu iyi mi? Elbette! Niye kötü olsun? Şimdi ben senin için birkaç şiir yazsam kötü denemez buna. Umuda dair birkaç mısranın kimseye zararı olmaz bence. Aksine insancıl bir davranış olur. Tarih içerisinde sen de yerini alırsın mısralarımda.

Aşağıdaki şarkı da senin içindi. Beraber dinlemek isterdim seninle... "Beni aldığında aldığında aldığında beni!" diye söyledim ben hep bu şarkıyı sana bugün.

Eminim daha önce de seni düşünerek yazılmış mısralar var olmuştur. Aksini düşünemiyorum şu haliyle. Ama içimi kemiren birşey var ki... Tanımıyorum seni.

İçimdeki sen sadece bir görüntüsün; çokça tavır, yürüyüş ve saç kıvrımı... Ve evet, bir tebessüm öylece.

Güzel şeyler olacak galiba. Çok tatlı, dondurma gibi...


Ne olursa olsun, sen bir gün doğumusun içimde şu an. (Ki) önemli olanda bu benim için.


Hiç yorum yok:

renk

bir renk düşün içinde olmadığın sokaklarında yürümediğin söyle bana, bulabilir misin? aldığın nefesin sebebi olur mu? gözündeki bakışta...